SİMYA NEDİR?
Simya, tarih boyunca ilgi çeken bir uğraş olarak karşımıza çıkmıştır. Buna göre simya, değersiz madenleri altına çevirme, çaresiz hastalıkların tedavisini bulma ve ölümsüzlük iksirine sahip olup dünyada sonsuza kadar kalmak için yapılan çalışmalara denir. Diğer adı “alşimi” olan simya Arapçadaki “alkheemee” sözcüğünden dilimize simya olarak geçmiştir.
Simyanın ortaya çıkma nedeni; insanoğlunun sonsuz olma arzusunun ve zenginlik halinin daha da yüksek olması gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkmıştır. Simyanın 2500 yıllık geçmişine bakılacak olunursa ilgi çekici bir konu olduğu anlaşılmaktadır. Simyacılar zamanlarının neredeyse çoğunu mucizevi ilaçlar, zehirler ve sihirli iksirler yapmaya ayırmışlardır.
SİMYA NEDEN BİLİM DALI DEĞİLDİR?
Simyanın bilim dalı olmamasının birçok nedeni vardır. En basitinden simyacılar deneme-yanılma yolu ile çalıştıklarından ve çalışmaları teorik bir temele dayanmadığından bilim dalı olarak kabul edilmemiştir. Simya ilk olarak Mezopotamya, Eski Mısır, İran, Hindistan ve Çin’de uğraşıldığı biliniyor. Daha sonrasında da Roma imparatorluğu ve İslam başkentlerinde de uğraşılmaya başlanmıştır. Avrupa’da 19. yüzyıla kadar simyaya ilgi duyulmuştur.
Tesadüfen ortaya çıkan birçok kimyasal maddeler vardır. Bunlar sırasıyla Yemek Tuzu, Şap, Kil, Kıbrıstaşı, Bakır, Altın vb. elementlerdir.
Günümüzde hala kullanılan bazı maddeler yüzyıllar önce simyacılar tarafından kullanılmış ve bununla birlikte Kimyanın temelini de ortaya atmıştır. Simyacılar bu maddelerle uğraşırken zaman zaman büyücülüğe benzer bir hal alması simyayı bilimsellikten uzak kılmaktadır.
Simyacılar da tıpkı Platonun kabul ettiği gibi dört elementin varlığını kabul etmişlerdir. Bunlar; Ateş, Su, Hava, Topraktır.
Bu elementleri bazı özelliklerin simgesi olarak kullanmıştır.
Ateş: İlahi gücü temsil etmektedir.
Su: Hayat verici ve andırıcı olmasının yanı sıra gizliliği temsil etmektedir.
Hava: zihni temsil etmektedir.
Toprak: Bereketi ve kazancı simgeler.
Dahası simyada dişi/erkek ayrımı vardır. Bu ayrıma göre güneş erkek, dünya ise dişidir. Yine simya öğretilerinde 3 dünyadan söz edilmektedir; Arkepitler(Tanrı), Macrocosmos(Doğa) ve Microcosmos(İnsan). İnsanda “Ruh, can beden” olmak üzere üçlemeden oluşur.
SİMYANIN İLGİLENDİĞİ ALT BİLİM DALLARI
Simya birden çok alt bilim dalıyla ilgilenir. Bunlar sırasıyla Fizik, Kimya, Biyoloji, Din, Felsefe, Meteoroloji, Ostoloji ve Ekonomidir.
Simyacılar kuşkusuz olarak yaptıkları çalışmalarda maddelerle deney yapmışlardır. Bu deneyler uzun çalışma dönemlerini kapsamıştır. Simyacılar ve Kimyacılar deney yaparken ortak çalışma yöntemleri kullanmışlardır. Bu ortak çalışma yöntemleri Süzme, Isıtma/Kızartma, Dinlendirme vb. yöntemler şeklindedir.
BULUNAMAYAN SIR FELSEFE TAŞI
Simyacılara göre ölümsüzlük iksirini temelinde Felsefe Taşı yer almaktadır. Ölümsüzlük iksirini yapı taşı olan Felsefe Taşı bulunması pek mümkün olmasa da Simyacıların en büyük hedeflerinden biri olmuştur.
ÜNLÜ SİMYACILAR
1)Johan Rudolf Glouber
2)Arnaldus de Villa Nova
3)Ebu Musa Cabir bin Hayyam
4)Nicolas Flamel
5)El-Razi
6)Thomas Nörton
7)Robert Boyle
TÜRK İSLAM SİMYACILARI
1)Cebir-i İbni Hayyam
2)El-Razi
3)El-Bruni
4)İbni Sina
kısacası Simya mucizelere ulaşma çabasıdır.
- Down Sendromu Günü - 22 Mart 2018
- İzafiyet Teorisi - 21 Mart 2018
- Uzayda İlk Yürüyüşü Yapan Adam “Aleksey Leonov “ - 19 Mart 2018