Köprücük kemiklerinde ki buseydi kadının yüreğine işleyen. Köprücükleri kadar derindi sevdası. İç çekişleri vardı adamın ve kadının bebekten farksız kokusu. Benim demişti adam benim, burası benim yuvam. Köprücüklerini öpmüştü kadın adamın yokluğunda. Bir yıl bu kadar uzun olabilir miydi? Uzundu işte, asırlar olmuştu sanki. Sanki çat kapı gelecek, sanki hiç gelmeyecek. Gelmeyecek gelmeyecek ve gelmedi… Peki ya köprücük kemiğimde ki buseler? Nasıl öldüreceğiz onları hiç canını yakmadan…
En Son 3 Yazısı Aşağıdadır . . . (Tüm Yazılarını Görüntüle)
- Aldatmak Mı Aldatılmak Mı Vicdanı Daha Rahatsız Eder ? - 30 Aralık 2017
- Sevdim ve Seveceğim - 22 Aralık 2017
- Brad Pitt Kimdir? - 20 Aralık 2017